MUHTEŞEM AYASOFYA CAMİ

AYASOFYA

Kaç kere gittiğimi hatırlamadığım ama her gittiğimde beni kendisine hayran bırakan,dünya sanat ve mimarlık tarihinin baş yapıtları arasında yer alan,ihtişamlı yapı Ayasofya.

AYASOFYA'NIN TARİHİ

Dünya'nın en eski katedrali olan Ayasofya,yaklaşık bin yıl boyunca 1520'de İspanya'daki Sevilla Katedrali tamamlana dek dünyanın en büyük katedrali unvanına sahip olmuştur.


Ayasofya imparatorluk mimarisi eseridir.Günümüzdeki Ayasofya bulunduğu yerdeki 3.kilisedir.


İlk kilise İmparator Konstantios tarafından 360 yılında inşa edilmiş olup,404 yılında çıkan bir ayaklanma sonucu yanmıştır. İlk kiliseye ait herhangi bir kalıntı bulunmamıştır.

2.Kilisenin Batı Cephesinin Görünümü

İkinci kilise II.Theodosios tarafından 415 yılında aynı yere yaptırılmıştır. 532 yılında İmparator Justinianos'a karşı başlatılan Nika (latince zafer demek) adı verilen ayaklanmada kilise yanmış. Nika ayaklanmasından da bahsetmem gerekirse İmparator Justinianos imparator olmadan önce seyislik yapıyormuş. Amcası İmparator Justin vefat ettikten sonra amcasının yerine geçmiş ve hipodromda dansözlük yapan, aşık olduğu kadın Theodora'yı kraliçesi yapmış. Beyaz Romalılar imparatorun ve imparatoriçenin alt tabakadan olmasından rahatsızlık duymuşlar ve İmparatoru devirmek için bir ayaklanma planlamışlar. Hipodromda (Sultanahmet Meydanı) 100.000 kişi toplanmış. İmparator pes edip, kaçacağı sırada İmparatoriçe Theodora "Üzerimdeki erguvan rengi pelerinin kefenimin olmasını yeğlerim. Pes edemezsin" demesi üzerine harekete geçen imparator, ayaklanmayı kanlı bir şekilde bastırmış ve ayaklanma 30.000 kişinin ölümüyle sonuçlanmış. İmparatorun emriyle 30.000 kişi meydana gömülmüş.
Nika ayaklanması İstanbul tarihinin en kanlı ayaklanmasıdır.
Yanan kilisenin kalıntılarını Ayasofya'nın bahçesinde görebilirsiniz.


İmparator Justinianos-İmparatoriçe Theodora
Bizans Dönemi'nde erguvan rengini sadece imparator ve imparatoriçe giyermiş.

Günümüz Ayasofyası İmparator Justinianos tarafından 537 yılında 5 yıl gibi kısa bir sürede, Bizans'ın eski görkemli günlerini canlandırmak için yaptırılmıştır. "Kutsal Bilgelik" anlamına gelen Ayasofya, Bizans İmparatorluğu boyunca hükümdarların taç giydiği, başkentin en büyük kilisesi olmuştur.



Renkli taşlardan yuvarlak ve geçmeli desenli yer döşemesi Doğu Roma İmparatorları'nın taç giydiği bölümdür.

Ayasofya'nın ikinci katında bulunan, mezar taşında yazan isim Venedik Doju Enrico Dandolo, İstanbul'u mahveden adam olarak biliniyor.
Dördüncü Haçlı Seferi’nin Bizans İmparatorluğu’na yönelmesini Enrico Dandolo istemiş. 1204 yılında İstanbul'a giren Haçlı ordusu üç gün boyunca İstanbul’u yağmalamışlar. İstanbul tarihin en büyük yağmalamalarından birine sahne olmuş ve 57 yıl süren Latin İmparatorluğu hakimiyeti kurulmuş.

“Dünya yaratıldığından beri hiçbir şehirden böylesine muazzam bir ganimet ele geçirilmemiştir. (…) Üçüncü günün sonunda şehirler kraliçesi olarak adlandırılan İstanbul,bir harabeye dönmüş şekilde vahşi mağrur Avrupalı barbarların ayakları altında serilmiş yatıyordu.”
(Geoffroy de Villehardouin – Sefere katılan Fransız tarihçi ve şair)

NE ZAMAN CAMİ OLMUŞTUR?

Fatih Sultan Mehmed'in 1453 yılında İstanbul'u fethetmesiyle Ayasofya, camiye çevrilmiştir.

Hz.Muhammed'in(s.a.v)'in İstanbul'un Fethini Müjdeleyen Hadis-i Şerifi
"Kostantiniyye muhakkak feth olunacaktır.Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.”  
Ayasofya Camisi'nin minaresinin birincisi Fatih Sultan Mehmed tarafından ahşap olarak yaptırılmıştır. Bu ahşap minare günümüze gelmemiştir. Ahşap minarenin yerine yapılan tuğla minare, Fatih Sultan Mehmed veya II.Bayezıd dönemine tarihlendirilebilir. İkincisi II.Bayezıd, son iki minaresi ise Mimar Sinan'ın mimarlığında II.Selim ve III.Murad dönemlerinde inşa edilmiştir.

Minber, camilerde cuma günleri, hatiplerin üzerine çıkarak hutbe okuduğu merdivenli yüksek kürsüdür. III. Murad Döneminde yapılmıştır. Osmanlı dönemi 16. yüzyıl mermer işçiliğinin en güzel örneklerindendir.


AYASOFYA'NIN MUHTEŞEM MOZAİKLERİ

Ayasofya'nın kendinizi bakmaktan alıkoyamadığınız,büyüleyici mozaiklerinde ağırlıklı olarak altın kullanılmıştır. Altının yanı sıra gümüş, renkli cam, pişmiş toprak ve renkli mermer gibi taş parçaları kullanılmıştır.
Fatih Sultan Mehmed'in göstermiş olduğu hoşgörü ile mozaikler kaldırılmamış, üzerlerine hasır perde konularak kapatılmış. II.Mahmud zamanında ise mozaiklerin üzerine ince sıva çekilmiş. Böylelikle mozaikler yüzyıllarca tahribattan kurtulabilmişlerdir. Cami müzeye çevrildiğinde sıvalar çıkarılmış, mozaikler gün yüzüne çıkmıştır.


Yerden 55 metre yüksekte bulunan kubbe,32.37 metre çapındadır.
Kubbede dört melek figürü işlenmiştir.

NE ZAMAN MÜZEYE ÇEVRİLMİŞTİR?

Ayasofya 921 yıl kilise, 482 yıl da cami olarak kullanılmıştır.
24 Kasım 1934' te Mustafa Kemal Atatürk'ün önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye dönüştürülerek, 1 Şubat 1935 yılında müze olarak ziyaretçilerine kapılarını açmıştır.

İmparator Kapısı

ARTIK AYASOFYA CAMİ

1935 yılından 2020 yılına kadar müze olarak hizmet vermiştir. 2020 yılında cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle tekrar cami statüsü kazanmıştır.
86 yıl sonra ilk ibadet 24 Temmuz 2020'de yapıldı.

Büyüleyici Ayasofya'yı ziyaret ederek,bu muhteşem yapının tarih kokan havasını solumanız ve tarihini yaşamanız dileğiyle...

Sevgiler,
Betül❤️


Yazımın sonunda sizi Ayasofya'nın 18 yıllık kedisi Gli ile tanıştırmak isterim. 😊


Gli





Yorumlar

  1. Ayasofya ve Sultanahmet Meydanı gerçekten ruhani yerler.

    YanıtlaSil
  2. Betülcüğüm yüreğine sağlık...Ben de çok etkilenmişimdir her gittiğimde...Topkapı sarayı da aynı şekilde etkiler beni...Cidden ruhani yerler Aykut beyin değindiği gibi...devamını bekliyoruz canım...sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim İlkay Ablacığım😊Topkapı Sarayı hakkında bilgi topluyorum.Araştırmam bittikten sonra yayımlayacağım😊 Sevgiler❤️😘

      Sil

Yorum Gönder